HASTALIKLAR
10.
DİSSOSİYATİF
BOZUKLUKLAR
DİSSOSİYATİF AMNEZİ
Dissosiyatif amnezide anahtar semptom, hastanın
belleğinde depolanmış bilgilerin hatırlanamamasıdır. Unutulmuş bilgiler
genellikle kişinin yaşamındaki stresli ya da travmatik olaylarla
ilgilidir. Bilgiyi anımsayamama basit bir unutkanlıkla açıklanamaz ve
altta bir beyin bozukluğu bulgusu yoktur. Yeni bilgiler öğrenme yetisi
korunur.
Dissosiyatif amnezinin yaygın bir şekli, birinin kişisel
kimlikte ilgili amnezi göstermesidir, ancak genel bilgi ile ilgili
bellek etkilenmez.
Hemen hemen tüm dissosiyatif bozukluklarda görüldüğünden
amnezi en yaygın dissosiyatif semptomdur.
Dissosiyatif amnezi erkeklere göre kadınlarda ve yaşlı
erişkinlere göre genç erişkinlerde daha sık ortaya çıktığı tahmin
edilir. Bozukluk genellikle stresli ve travmatik olaylara eşlik ettiği
gibi, sıklığı muhtemelen savaş sırasında ve doğal afetlerde artar.
Başlangıç sıklıkla anidir ve hastalar genellikle
belleklerini kaybettiklerinin farkındadırlar. Amnestik hastalar
genellikle amnezinin ortaya çıkışından önce ve sonra uyanıktırlar.
Dissosiyatif amnezideki amnezi birkaç şekilde görülebilir; (1) Sınırlı
amnezi, en sık tiptir ve kısa bir süredeki (birkaç saat ile birkaç gün)
olaylarla ilgili bellek yitimidir. ; (2) yaygın amnezi, tüm yaşam
deneyimleriyle ilgili bellek yitimidir. ; (3) Seçici (sistematik olarak
da bilinir) amnezi, kısa bir süredeki tüm olayların değil de bir
kısmının bir kısmının anımsanmamasıdır.
Geçici tam amnezi; uzak bellekten ziyade yakın belleği
etkileyen akut ve geçici retrograd amnezidir. Hastalar genellikle
amnezinin farkında olmalarına karşın, geçici tam amnezi epizotlarının
genellikle 6-24 saat sürdüğü dönemlerde oldukça karmaşık ruhsal ve
bedensel eylemleri yinede yapabilirler.
Bozukluğun iyileşmesi genellikle tamdır. Geçici tam
amnezi sıklıkla limbik orta hat beyin yapılarının etkileyen geçici
iskemik ataklarda ortaya çıkar. Dissosiyatif amnezide hasta kişisel
kimliğini yitirmiştir; geçici tam amnezide ise sağlam kalır. Geçici tam
amnezinin vasküler olaylarla ilişkisinden dolayı, bozukluk 60-70’li
yaşlarda en yaygındır.
|