HASTALIKLAR
16.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Antisosyal kişilik bozukluğu devamlılık gösteren
antisosyal veya suç türünde hareketlerle özellik gösterir, ancak suç
işleme ile eş anlama gelmez. Hastalıklar ve ilişki sağlık
sorunlarının uluslar arası sınıflandırılmasının 10. gözden
geçirilmesine (ICD–10) bozukluk disosyal kişilik bozukluğu olarak
adlandırılmıştır.
Antisosyal kişilik bozukluğunun yaygınlığı
(prevalansı) erkeklerde %3, kadınlarda %1’dir. Yoksul şehir
bölgelerinde ve bu alanların yer değiştiren sakinleri arasında daha
yaygındır. Bozukluğu olan erkekler kızlara göre daha geniş
ailelerden gelmektedir.
Bozukluğun başlangıcı 15 yaştan öncedir. Kızlar
genellikle puberte öncesinde belirtiler gösterirken, erkeklerde daha
erkendir. Cezaevi topluluklarında antisosyal kişilik bozukluğu
prevalansı %75’den daha yüksek olabilir.
Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler normal ve
aynı zamanda dışarıdan sevimli ve cana yakın bulunabilir.
Yalancılık, okuldan kaçma, evden kaçma, hırsızlık, kavga madde
kullanımı ve yasal olmayan aktiviteler çocukluk başlangıcında da
olduğu bildirilen tipik deneyimlerdir.
Antisosyal kişilik bozukluklu hastalar çoğunlukla
suçlu kişiler olarak isimlendirilerek tanımlanırlar.
Antisosyal kişilik bozukluklu hastalar doğruyu
söylemezler ve herhangi bir planı gerçekleştirmede güvenilmezdirler
ve herhangi bir kabul edilen standart erdemi izlemezler. Rastgele
cinsel ilişki, çocuk kötüye kullanım, eşi kötüye kullanma ve içkili
araba kullanma hastaların yaşamlarında yaygın olaylardır. Kayda
değer bulgu bu davranışlar için pişmanlık duymamasıdır; hastalar
vicdansızlık gösterirler.
Antisosyal kişilik bozukluğu geç ergenlikte ortaya
çıkan antisosyal davranışla birlikte bir kez geliştiğinde düzelmeyen
gidişle seyreder. Prognozu değişiktir. Pek çok hasta somatizasyon
bozukluğu ve çoğul fiziksel yakınmalara sahiptir. Depresif
bozukluklar, alkol kullanım bozuklukları ve diğer madde kötüye
kullanımı yaygındır.
|