D Psikiyatri Psikoterapi

  • Anasayfa
  • Hakkımızda
    • Ekibimiz
    • Foto Albümü
    • Hazırlayanlar
  • Psikiyatri
    • Hastalıklar
    • Tedaviler
    • Psikiyatride Önemli Kişiler
    • Genel Psikiyatri
    • Kaynakça
  • Psikoterapi
  • Makaleler
  • Dünyaya Yön Verenler
  • Blog
  • İletişim
Randevu
  • Anasayfa
  • Makaleler
  • Alkol ve Madde Bağımlılığı
11 Haziran 2023 Pazar / Kategori Makaleler

Alkol ve Madde Bağımlılığı

“Allah’ım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır, değiştirebileceğim şeyler için cesaret, ikisi arasındaki farkı görmem için akıl ver”

Merkezi sinir sistemini etkileyen kimyasallar psikoaktif madde olarak tanımlanırlar. Bunlar düşünce, duygu ve davranışları değiştirirler.

Psikoaktif maddeler Maya, Aztek ve Mısır gibi ilk medeniyetlerden beri kullanmaktadır. Bu dönemlerde; çeşitli dini törenler bu “keyif verici” maddeler eşliğinde yapılmıştır. Bununla birlikte; hazzı artırma, olumsuz duygular (üzüntü, endişe, öfke gibi) ve fiziksel şikayetlerle (çeşitli ağrılar gibi) başa çıkma aracı görevi de görmüşlerdir.

Tıbbi kavram olarak alkolizm Magnus Huss tarafından 1849’da tanımlandı. Biyopsikososyal bir hastalık olarak bağımlılık ise Jellinek tarafından 1960 yılında açıklandı.

Psikoaktif maddeler; alkol, kenevir (marihuana, esrar, haşhaş), opiatlar (eroin, kodein, morfin), kokain, amfetaminler (speed, crystal), halüsinojenler (asit, LSD, PCP), sakinleştiriciler (xanax, valium, atarax, diazem), uçucu maddeler (tiner, bali, spreyler), steroidler, nikotin ve kafein olarak ayrılırlar.

Bu maddeler; ağız yoluyla, enjekte veya inhale edilerek alınabilirler. Alkol ve nikotin, kullanımı en yaygın psikoaktif maddelerdir. Marihuana ve kokain kullanımında 1993 yılından itibaren anlamlı artış gözlemlenmektedir. Alkol kötüye kullanım ve bağımlılık yaşamboyu yaygınlık oranı %13.8, madde kötüye kullanım ve yaşamboyu yaygınlık oranı ise %6.2 olarak saptanmıştır. Psikoaktif madde kullanım yaşı 6’ya kadar düşmüştür. Erkekler kadınlara oranla 2 kat daha fazla kullanım yaygınlığı göstermektedir. Hastalığın ortaya çıkmasında genetik etmenler risk oranını 3-4 kat artırmaktadır.

Bağımlılık kendini özellikle tolerans artışı (kişinin zaman içinde artan alkol&madde tüketimi) ve yoksunluk belirtileri (alkol&madde alınmadığı takdirde yaşanan titreme, bulantı, kusma, uykusuzluk, baş ağrıları gibi fiziksel belirtiler) ile gösterir. Bununla birlikte kontrol kayıpları, hafıza kayıpları, davranış değişiklikleri ve işlevsellik kaybı gözlemlenir.

Kötüye kullanım bağımlılık sürecinde bir önceki basamaktır. Bu aşamada kişiler sorumluluklarını ihmal etmeye ve risk içeren davranışlar içinde bulunmaya başlarlar. Bunun sonucunda, bu dönemin özelliğini oluşturan yasal ve sosyal sorunlar baş gösterir.

Bağımlılık sinsi bir hastalıktır. Gorski (1986) bağımlılık sürecini 3 aşamada değerlendirmiştir:

  1. yoksunluk aşaması; ilk 5 yılı kapsamaktadır. Bu dönemde tolerans %50 artar. “Akşamdan kalma” hali sıklık kazanır. Kişi belli dönemlerde kendini alkol veya maddeden uzak tutarak hastalığı kontrol etmeye çalışır.
  2. kontrol kayıpları aşaması; ilk 10 yılı kapsamaktadır. Kişinin mesleki, sosyal ve fiziksel performansı düşer. Sosyal baskılar artar. Prestij kayıpları jestlerle telafi edilir. Alkol veya madde kullanmak için “ortam oluşturulur”.
  3. biyopsikososyal hasar aşaması; iş kaybı, ayrılık, boşanma gibi problemler başgösterir. Bununla birlikte fiziksel (özellikle karaciğer problemleri) ve psikiyatrik problemler yaşanır.

Bağımlılık bir yaşam biçimidir! Kaçınma ile başlar. Kişi gizli gizli alkol almak veya madde kullanmak için sosyal yaşam alanını terkeder. Uzaklaşır. Zihinsel ve fiziksel kayıplar baş göstermeye başlar. Zaman içinde kişinin hayatı bağımlılık etrafında şekillenir. Kişi artık kullandığı psikoaktif maddeye esir düşmüştür ve çöküş yaşamaktadır.

Bağımlılık; mesleki ve sosyal kayıpları yanısıra ciddi fiziksel ve ruhsal sorunları da beraberinde getirmektedir. Fiziksel hastalıklar arasında hipertansiyon, kalp hastalıkları, karaciğer problemleri, gastrointestinal hastalıklar, enfeksiyonlar, kanser, cinsel işlev bozuklukları, kronik baş ağrıları, uyku bozuklukları ve amnestik hastalıklar sayılabilir. Bununla birlikte; anksiyete bozuklukları, duygudurum bozuklukları ve psikotik bozukluklar gibi ağır psikiyatrik hastalıkları beraberinde getirmektedir.

Bağımlılık; genetik, psikolojik (dürtü kontrol problemi, duygusal değişkenlik, düşük früstürasyon seviyesi gibi) ve sosyal etmenler (öğrenme gibi) etrafında oluşan bir hastalıktır. Tek bir neden hastalığı açıklamaz.

Bağımlılık tedavisi her psikiyatrik/psikolojik hastalıkta olduğu gibi “süreç” gerektirir. Kişi hastalığı kabul etmeli ve tedaviye teslim olmalıdır. Aile ve yakınların hastalık hakkında bilgilendirilmeleri ve tedaviye dahil edilmeleri önemlidir. Hastane yatışı ve ayaktan takip olarak tedavi 2 aşamada devam eder. İlaç tedavisi, bireysel ve grup terapi desteği tedavi sürecinin temel noktalarıdır.

Bağımlılık bir hastalıktır ve her hastalık gibi tedavi edilebilir.

Uzm.Psk.Mine Karagözoğlu

  • Tweet

Bundan sonra ne okuyabilirsiniz?

Ergenlik dönemi: Özellikleri ve Sorunları
Psikosomatik Tıp: Beden ve Ruh Bütünlüğü
Partnerinizi Tanıyın!

Makaleler

  • Alkol ve Madde Bağımlılığı
  • Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu
  • Ergenlik dönemi: Özellikleri ve Sorunları
  • İlişkiler ve Problemler: Aşkın dayanılmaz hafifliği
  • İş Yaşamındaki Kadınlar / Kraliçe Arı Sendromu
  • Kış Depresyonu: Ruhumuz da “Kış”a girer
  • Nedir bu “Stres”?
  • Ölüm ve Yas: Sevilenin ardından…
  • Partnerinizi Tanıyın!
  • Psikolojik Tedavi: Hayata karışmak
  • Psikosomatik Tıp: Beden ve Ruh Bütünlüğü
  • Stres
  • Taciz: Cinsel ve Fiziksel İstismar
  • Yeme Bozuklukları: Ayna Ayna, Söyle Bana, Var Mı Benden Zayıfı Bu Dünyada?”

Konu Başlıkları

  • Dünyaya Yön Verenler
  • Genel Psikiyatri
  • Hastalıklar – DSM-IV Sınıflandırılması
    • Anksiyete Bozuklukları
    • Başka Bir Yerde Sınıflandırılamayan Genel Tıbbi Bir Duruma Bağlı Ruhsal Bozukluklar
    • Başka Yerde Sınıflandırılmamış Dürtü Denetim Bozuklukları
    • Cinsel Bozukluklar ve Cinsel Kimlik Bozuklukları
      • Cinsel İşlev Bozuklukları
      • Cinsel Kimlik Bozuklukları
      • Parafililer
    • Delirium, Demans, Amnestik ve Diğer Bilişsel Bozukluklar
    • Dissosiyatif Bozukluklar
    • Duygudurum Bozukluğu
    • Genellikle İlk Kez Bebeklik, Çocukluk ya da Ergenlik Döneminde Tanısı Konan Bozukluklar
    • İlişki Sorunları
    • Kişilik Bozuklukları
    • Klinik İlgi Odağı Olabilecek Durumlar
    • Madde Kullanımı İle İlişkili Bozukluklar
    • Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklar
    • Somatofrom Bozukluklar
    • Uyku ve Uyku Bozuklukları
    • Uyum Bozuklukları
    • Yapay Bozukluklar
    • Yeme Bozuklukları
  • Makaleler
  • Psikiyatride Önemli Kişiler
  • Psikoterapi
  • Tedaviler
    • Biyolojik Tedaviler
      • EKT
      • İlaçlar
    • Psikoterapiler

© 2025 D Psikiyatri Tüm hakları saklıdır.
Tasarım Uygulama SyberiumTechs

YUKARI