Obsesyon; tekrarlayıcı ve zorlayıcı düşünce, duygu, fikir ya da histir. Kompulsiyon; sayma, kontrol etme ya da kaçınma gibi bilinçli, standardize, tekrarlayıcı düşünce ya da davranıştır. Obsesyonlar kişinin anksiyetesini arttırırken, kompulsiyonlar kişinin anksiyetesini azaltırlar. Buna rağmen, kişi kompulsiyonu gerçekleştirmeye direnirse anksiyete artar.
OKB’un genel popülasyonda yaşam boyu yaygımlığı tahminen %2-3’ tür.
Çeşitli ilaçlarla yürütülen birçok çalışma, bozuklukta obsesyonlar ve kompulsiyonların belirti oluşumunda serotonin disregülasyonunun bulunduğu varsayımını desteklemektedir.
OKB hastalarındaki aile çalışmalarında OKB olan hastaların birinci derece akrabalarının %35’inin bu bozukluktan etkilendiği bulunmuştur.
Sigmund Freud obsesif-kompulsif belirtiler ve karakter özelliklerinin niteliği ve şeklini belirleyen üç ana psikolojik savunma mekanizması tanımlamıştır; izolasyon, yapma-bozma ve karşıt tepki kurma.
OKB’ u olan hastaların %50’sin de depresyon bulunur. OKB’u olan hastaların, özellikle erkeklerin, normalden yüksek bekarlık oranı bulunmaktadır.
Ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken ana nörolojik bozukluklar Tourette bozukluğu, diğer tik bozuklukları, temporal lob epilepsisi ve bazen travma ve postensefalitik komplikasyonlarıdır.
Tourette Bozukluğunun karakteristik belirtileri, sıklıkla ve gerçekte her gün olan motor ve vokal tiklerdir.
OKB ayırıcı tanısında düşünülmesi gereken ana psikiyatrik durumlar şizofreni, obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu, fobiler ve depresif bozukluklardır.
OKB ile ilişkide olabilen diğer psikiyatrik durumlar;hipokondriyazis, vücut dismorfik bozukluğu ve olasılıkla kleptomani ve patolojik kumar gibi diğer dürtü bozukluklarıdır.