- Psikosomatik Bozukluklar
Psikosomatik tip zihin ve bedenin ve bunlar arasındaki ilişkinin bütünlüğünü vurgular. Genelde, bütün hastalıkların gelişiminde psikolojik faktörlerin önemli olduğu kanısı vardır.
- Psikojenik Kardiyak Hastalık; Bazı hastaların kalp hastalığı olmasa da kalp hastalığını telkin eden belirtilerden yakınırlar. Kalpleriyle ilgili hastalık endişeleri ve abartılmış kalp hastalığı korkuları gösterirler. Pek çok hasta, genellikle nörosirkülatuvar asteni olarak da adlandırılan hastalık gibi tanımlanmış sendromdan yakınırlar.
Nörosirkulatuvar asteni ilk kez 1871’ de Jacob M. DaCosta tarafından tanımlanmış ve irritabl kalp olarak adlandırılmıştır. 20’ye yakın adı vardır: Efor sendromu, DaCosta Sendromu, kardiyak nöroz, vazoregulatuvar asteni, hiperkinetik kalp sendromu ve hiperdinamik-adrenerjik sirkulatuvar durum gibi.Belirtiler genellikle ergenlik döneminde veya 20’ li yaşların başlarında başlayacağı gibi, orta yaşlarda da başlayabilir. Bu belirtiler kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha sık görülür ve yineleyici akut alevlenmelerle kronik seyir gösterir.
- Baş ağrıları; Baş ağrıları en sık görülen bir nörolojik semptomdur ve tıbbi yakınmalar içinde en yaygın olanıdır. Baş ağrılarının çoğu belli bir organik hastalıkla ilişkili değildir. Anksiyete ve depresyon gibi birçok psikiyatrik bozuklukta da baş ağrısı genellikle göze çarpan bir semptomdur.
- Migren (Vasküler) Başağrıları; Migren (vasküler) baş ağrıları yineleyici baş ağrıları ile karakterize paroksismal bir bozukluktur, görsel ve gastrointestrinal bozukluklar birlikte görülebilir/görülmeyebilir. Muhtemelen kraniyal dolaşımda fonksiyonel bozukluk sonucu oluşur.
Hastaların 2/3’ ünün ailesinde benzer bozukluk öyküsü vardır. Aşırı kontrollü ve mükemmeliyetçi obsesyonel kişilikler, öfkeyi bastıran ve migrene genetik olarak yatkın olanlar şiddetli özgül olmayan emosyonel çatışma ve stres altında bu tip baş ağrıları geliştirirler.
- Migren (Vasküler) Başağrıları; Migren (vasküler) baş ağrıları yineleyici baş ağrıları ile karakterize paroksismal bir bozukluktur, görsel ve gastrointestrinal bozukluklar birlikte görülebilir/görülmeyebilir. Muhtemelen kraniyal dolaşımda fonksiyonel bozukluk sonucu oluşur.
- Gerilim ( Kas kasılması) Başağrıları; can sıkıcı, acı veren ağrı sıklıkla suboksipital olarak başlar, bütün başa yayılabilir ve bazen başı sıkan bant şeklinde hissedilir. Baş dokunmayla hassas olabilir ve migrenin tersine ağrı genellikle iki taraflıdır, prodromal olarak bulantı ve kusma görülmez. Başlangıç sıklıkla bir çalışma gününün sonuna veya akşamın erken saatlerine doğrudur, muhtemelen kişi stresli iş baskılarından uzaklaştıktan sonra gevşemeye çalıştığında ve somatik durumlar üzerinde odaklandığında görülür. Gerilim baş ağrıları emosyonel stres dönemleri boyunca toplumun yaklaşık %80’in de çeşitli derecelerde görülebilir. Anksiyete ve depresyon sıklıkla baş ağrılarıyla birliktedir. Oldukça yarışmacı, A tipi kişilikler genellikle bu bozukluğa yatkındırlar.
- Premenstrüel Disforik Bozukluk; premenstrüel disforik bozukluk ya da premenstrüel sendrom (PMS) menstrüel siklüse paralel olarak duygudurum da ve genel fizik ve psikolojik iyilik hissinde sıklıkla sübjektif değişikliklerle belirlenir. Belirtiler genellikle ovulasyondan sonra başlar, giderek artar ve menstruasyonun başlamasından yaklaşık 5 gün önce maksimum yoğunluğa ulaşır.
- Menapozal Distres; menapoz doğal fizyolojik bir olaydır. Menstrüel periyotların 1 yıl boyunca görülmemesi sonucu menapozun varlığı kabul edilir. Genellikle adetler son 2–5 yıl boyunca değişiklik gösterir. Menapoza girme yaşı 48–55 arasında, ortalama 51,4 yıldır.
Menapoz overlerinin cerrahi olarak alınmasından hemen sonrada görülür.Anksiyete, yorgunluk, gerginlik, emosyonel labilite, irritabilite, depresyon, baş dönmesi ve uykusuzluk gibi birçok psikolojik semptomun menapozla ilgisi vardır.Fiziksel belirti ve semptomlar arasında gece terlemeleri, yüz kızarmaları ve sıcak basmaları görülür. Sıcak basması, vücut yüzeyinde veya içinde ani olarak sıcak algılanması ve birlikte renk değişikliği ve terleme görülmesidir. Sıcak basmasının sebebi bilinmemektedir. Luteinizan hormonun dalgalı olarak salgılanmasıyla ilişkili olabileceği düşünülmüştür.Daha önce psikolojik sorun yaşayan kadınlar, düşük benlik saygısı ve azalmış yaşamsal doyumu olanlar menapoz döneminde sorunlara duyarlı olabilirler. Bir kadının menapoza verdiği tepki, gebelik ve puberte gibi yaşamının önemli dönemlerinde verdiği tepkilere paralellik gösterir.
- Kanser
Hastalar kanser olduklarını öğrendiklerinde, ölüm, görünümün bozulacağı ve yeti yitimi korkusu; terk edilme ve bağımsızlığın kaybı korkusu; ilişkilerin, işlevsel rolün ve mali durumun bozulacağı korkusu; yadsıma, anksiyete, öfke ve suçluluk duyguları gibi psikolojik tepkiler gösterirler.Kanser hastalarının yaklaşık yarısında ruhsal bozukluklar görülür. En geniş grubu uyum bozuklukları (%68) oluştururken, majör depresif bozukluk (%13) ve delirium (%8) ondan sonra en sık görülen tanılardır.Kanserde kullanılan en yaygın tıbbi tedaviler radyasyon ve ilaçlar (kemoterapi)dır.Deri HastalıklarıPsikomatik deri hastalıkları içinde çok farklı cilt değişiklikleri görülür. Emosyonel faktörler, cilt bozukluklarının ortaya çıkışında, alevlenmesinde, tedaviye yanıtta ve prognozda önemlidir.