Evlilik, birçok kültürde yalnızca iki insanın bir araya gelmesi değil; aynı zamanda bir yaşam biçiminin, bir değer sisteminin ve bir kimlik dönüşümünün ifadesidir. Ancak evlilik, yalnızca bir karar değil; aynı zamanda bir olgunluk hâlidir. “Evlenme olgunluğu” kavramı, bireyin bu kararı alırken sahip olması gereken psikolojik, duygusal ve ilişkisel yeterlilikleri ifade eder. Bu olgunluk, yaşla değil;
Bağlanma kuramı, bireyin erken yaşlarda bakım verenleriyle kurduğu ilişki biçiminin ileriki yaşamındaki duygusal ve sosyal etkileşimlerini nasıl şekillendirdiğini açıklayan güçlü bir teorik çerçevedir. Bu kuramın temelinde, çocukların kendilerine bakım veren figürlerle kurduğu güven duygusu ve bu figürlerin duygusal erişilebilirliği yer alır. Ebeveyn kaybı gibi travmatik bir olay, çocuğun bu bağlanma temsillerini derinden etkileyebilir; hem içsel

