Monoamino oksidaz inhibitörleri (MAOI) ana olarak depresif bozuklukların tedavisinde tercih edilir ve diğer antidepresan ilaçlarla ( örneğin; trisiklikler, serotonin geri alım inhibitörleri) eşdeğer etkinlikte olduğu kabul edilir. MAOI’ler diğer antidepresanlardan daha az kullanılmaktadır, çünkü tiraminin hipertansiyon krizinden korumak için diet kısıtlaması gerekmektedir. MAOI’ lerinin endikasyonları trisiklik ve tetrasiklik ilaçlarla aynıdır. MAOI’ ler özellikle agorafobili panik
Naltrekson (ReVia) opioid agonist özellikleri göstermeyen bir sentetik opioid antagonistidir. Naltrekson alkolizmin ve narkotik bağımlılığının tedavisinde kullanılır. Naltrekson alkol yoksunluğunu (açlığını-craving) endojen opioid salınımını önleyerek azaltır. Naltrekson opioid ve opiatların öforik etkisini bloke eder ve narkotik kullanımının kesilmesi ile oluşan yoksunlukla baş etmesi amaçlanır. Naltrekson narkotik olmayan ilaçlara karşı (örneğin kokain) etkili değildir. Hastalar en
Burada tartışılan ilaç grubu kabaca antidepresan olarak bilinir. Bu ilaçlar trisiklik, tetrasiklik ve monoamin oksidaz inhibitörleriyle birlikte majör antidepresanlar olarak bilinirler. Depresif bozukluklar bu ilaçlar için majör endikasyon olmasına rağmen, yeme bozuklukları, panik bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk ve sınır kişilik bozukluğu gibi oldukça geniş hastalık gruplarının tedavisinde etkilidir. Fluoksetin (Prozac), Birleşmiş milletlerde 1988’de ilk kullanılan SSRI’dır
Sempatomimetikler öncelikle presinaptik sinir uçlarından dopamin salınımını stimüle eden ilaçlardır. Bu ilaçlar aynı zamanda stimülan, psikostimülan ve analeptikler olarakta bilinirler. İlk sempatomimetik amfetamin (Benzedrine) 1935 yılında sentezlenmiştir ve narkolepsi, depresif bozukluk ve hiperaktif çocukların tedavisinde etkili bulunmuştur. Amfetamin yerine kısa sürede dextroamfetamin (Dexedrine) kullanımına girmiştir, daha sonra halen kullanılan sempatomimetikler metilfenidat (Ritalin) ve pemolin (Cylert)
Takrin (Cognex) Alzheimer hastalığındaki bilişsel zayıflamanın tedavisinde ABD’de kullanımı onaylanmış ilk ilaçtır. Takrinin etki mekanizmasının temeli asetilkolinesteraz inhibisyonudur, bu enzim asetilkolini katabolize eder. Takrinin şu andaki tek endikasyonu Alzheimer tipi demanslı hastalarda hafiften orta dereceye kadar bilişsel işlevlerde zayıflamadır. En çok sorun yaratan ve en sık rastlanan yan etkiler hastaların %25-30’un da görülen hepatik transaminaz
Tiroid hormonları psikiyatride antidepresanlara adjuvan olarak, genellikle de antidepresana cevapsız bir hastayı cevaplı hale getirmek için kullanılırlar. Tiroid hormonları aynı zamanda hızlı döngülü bipolar I bozukluklu hastalrın tedavisinde de kullanılmışlardır. Elimizdeki klinik bilgilere göre L-triiodotironin tiroksinden daha etkilidir. Tiroid hormonlarının en sık rastlanan yan etkileri; kilo kaybı, palpitasyon, sinirlilik, ishal, karın krampları, terleme, taşikardi, kan
Trazadon ( Desyrel) ve nefazodon ( Serzone) depresif bozuklukların tedavisinde etkili ilaçlardır. Trazodon tirisiklik ve tetrasiklik ilaçlardan ve MAOI’lerinden hemen hemen hiç antikolinerjik yan etkilerinin olmaması ile ayrılır. Trazodon Trazodonun birincil endikasyonu major depresif bozukluktur. İlaç uyku kalitesini arttırmasada kısmen etkilidir – total uyku süresini uzatır, gece uyanıklık sıklığını azaltır – süreleri kısaltır ve REM
Burada ele alınacak olan ilaçlar yaygın olarak trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar olarak bilinirler (ikiside TCA’lar olarak kısaltılır). Depresif bozukluklar bu ilaçalrın temel endikasyonu olmasına rağmen geniş bir bozukluk yelpazesinde etkilidirler bunların arasında; panik bozukluk yaygın anksiyete bozukluğu, posttravmatik stres bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, yeme bozuklukları ve ağrı bozukluğu yer alır. Major depresif epizodun tedavisi ile
L-Triptofan bir nörotransmitter olan serotonin aminoasit prekürsorüdür. İnsanlarda L-Triptofan kullanımı merkezi sinir sisteminde serotonin konsantrasyonunun artışına yol açar. 1989 yılında L-Triptofan ve L-Triptofan içeren ürünler eozinofili-miyalji sendromuna yol açtıklarından dolayı ABD’de kullanımdan kaldırılmışlardır. FDA tarafından onaylanmış olmasına rağmen L-Triptofanın en yaygın alanı insomniadır. Ancak uzun süreli kullanımında L-Triptofanın hipnotik etkisinin devam edip etmediği kesin değildir.
Valproat (Depakene) aynı zamanda Valproik asit olarakta adlandırılmaktadır ( zira midede süratle asid forma döner). İlk olarak 1963 yılında Fransada etkili bir antipileptik ilaç olarak bulunmuştur. Bununla birlikte valproat ve diğer iki antikonuülzan ilaç karbamazepin ( Tegretol) ve klonazepam (Klonopin)’in de Bipolar I Bozukluk tedavisinde etkin olduğu gösterilmiştir. Valproatin yarım düzine iyi kontrollü ancak küçük