
Olumsuz duygulardan kaçmak için yemek yeme, kilo alımının ya da diyet yapanlar için kilo verememenin önde gelen sebeplerinden birisidir.
Uzmanlar obeziteye giden yolda fiziksel ve genetik faktörlerin dışında, stres yemesinin önemli bir kriter olduğu konusunda hemfikirdir.
Stres hayatın değişmez bir parçasıdır. Hepimiz için stresin tanımı ya da kaynağı farklı olabilir.
Karşılaştığımız bir durum ya da olay karşısında hızlıca bir değerlendirme yaparız. Bu değerlendirme iki boyutludur. Birincisi, bu durum benim için bir engel mi yoksa bir tehdit mi? İkincisi, benim baş etme kapasitem yüksek mi düşük mü?
Bu sorulara verdiğimiz cevap bir olayın ya da durumun bizim için stres kaynağı olup olmadığını belirler. Eğer karşılaştığımız durumu bir tehdit, baş etme kapasitemizi de düşük olarak değerlendirirsek bu durum bizim için yoğun bir stres kaynağı haline gelip işlevselliğimizi ve keyfimizi kaçırabiliyor.
Fakat aynı olayı bir tehdit değil aşılması gereken bir engel, baş etme kapasitemizi de yüksek olarak değerlendirdiğimizde bu olay ya da durum bizim için yoğun bir stres kaynağı olmaktan çıkabiliyor ve biz kendimizi fazla baskı altında hissetmiyoruz.
Uzmanlar bu durumu ‘’öğrenme’’ ile açıklıyorlar. Olumsuz duygular yaşayan kişi bir şeyler yerken duygularında bir hafifleme olduğunu fark ettiğinde bir sonraki sefer aynı şeyi tekrarlama eğiliminde olur. Yemek bir nevi ödül haline gelmiştir.
Bu davranış tabi ki işlevsiz bir davranıştır. Çünkü rahatlama kısa vadelidir ve uzun vadede kilo almaya ittiği için kişinin kaçtığı olumsuz duygulardan daha fazlası ile karşılaşıp bir kısır döngüye girmesine sebep olur.
Strese tepki olarak yeme ile baş etmenin yolları ;
Stres kaynaklarınızı belirleyin ve çözmeye çalışın : Daha önce herkesin farklı stres kaynakları olabileceğini belirtmiştik. İşe kendi kaynaklarınızı fark etme ve yönetmeden başlayabilirsiniz. Olumsuz ruh halini tetikleyen belirli durumlar varsa bunların çözüme kavuşturulması ve stresin azalmasına dolayısıyla da yeme dürtüsünde azalmaya neden olacaktır.
Olumsuz duyguları fark edin : Ruh halimizin nasıl olduğunu bilmek onları yönetmek için önemli bir adımdır. Gün içerisinde ‘’kendimi şu an nasıl hissediyorum?’’ sorusunu ara ara kendinize sorun.
Olumsuz duyguları kabul edin : Öfke, kaygı, sıkıntı ve üzüntü gibi ruh halleri günlük hayatın doğal bir parçasıdır. Bütün duyguların geçici olduğunu unutmayalım. Eğer hemen geçirilmezse artmayacağını ve dayanılmaz bir hal almayacağını bilelim.
Dikkatinizi dağıtın : Olumsuz duyguları kabul etmek ve hoş görmek gibi dikkati dağıtmak da yemek yeme yerine kullanılabilecek bir yöntemdir.
Kabul etmek ve yönetmekte zorlandığınız anlarda bir şeyler yemenin dışında, olumsuz ruh halinizden sizi uzaklaştıracak başka hangi aktiviteler aktiviteleri yapabileceğiniz konusunda bir plan yapın. Örneğin bir arkadaşınızla buluşmak ya da onu telefonla aramak, ılık ya da sıcak bir banyo, yürüyüş yapmak vb.