Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarının ihtiyaçlarının yanında kendilerini ikinci plana atarlar. Yaşamlarının temel alanları için başkalarına öncelik verirler, kendilerine güvenleri yoktur ve kısa bir dönemden fazla yalnız kaldıkları zaman şiddetli rahatsızlık hissederler. Bağımlı kişilik bozukluğu kadınlarda erkeklerden daha yaygındır. Bir çalışmada tüm kişilik bozukluklarının %2,5’ ine bu tanı kategorisi konmuştur. Küçük çocuklarda büyük çocuklardan
Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu duygusal katılık, düzenlilik, ısrarcılık, inatçılık ve kararsızlıkla karakterizedir. Bozukluğun asıl özelliği mükemmeliyetçilik ve esneksizliğin ısrarcı örneğidir. ICD-10’da bu bozukluk anankastik kişilik bozukluğu olarak adlandırılmıştır. Erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür, büyük çocuklarda daha çok tanı konur. Hastaların geçmişlerinde katı disiplinle büyütülme sıklıkla bulunur. Savunma mekanizması olarak rasyonalizasyon (akla uygunlaştırma), izolasyon (yalıtma), entellektüalizasyon (düşünselleştirme),
Bu kategori DSM-IV’ de daha önce tanımlanan kişilik bozukluklarının herhangi birini karşılamayan bozukluklar için ayrılmıştır. Pasif-agresif kişilik bozukluğu ve depresif kişilik bozukluğu başka türlü adlandırılmamış kişilik bozukluklarının örnekleri olarak şimdi sıralanmıştır. Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu; Pasif-agresif kişilik bozukluğu olan kişi örtülü engelleme, inatçılık ve etkisizlik ile karakterizedir. Bu gibi davranış pasif olarak gösterilen agresyonun temelini teşkil
Stresli yaşam olaylarına tepki olarak duygusal veya davranışsal semptomlar gelişebilir. İlgili semptom ve davranışlar stres etkeninin başlangıcından itibaren üç ay içinde ortaya çıkar ve klinik olarak; Stres etkeniyle karşı karşıya kalındığında beklenenin üstünde belirgin sıkıntı ve, Sosyal, mesleki veya eğitimle ilgili işlevsellikte önemli bozulma belirlenirse, uyum bozukluğu tanısı konmalıdır. Uyum bozukluğu tıbbi ve cerrahi sorunları
Aralıklı patlayıcı bozukluk ciddi saldırılar ya da mülke zarar vermeyle sonuçlanan agresif dürtülerin denetim kaybıyla, atakları gösteren kişilerde bulunur. Saldırganlık, epizodun herhangi bir stres faktörüyle açıklanmasına izin vermeyecek kadar büyüktür. Hasta tarafından nöbet ya da atak olarak tanımlanabilen semptomlar, dakikalar ya da saatler içinde belirir, ne kadar sürdüğünden bağımsız olarak kendiliğinden ve hızla normale döner.
Kleptomanin esas özelliği kişisel kullanım ya da eşyanı değerine ihtiyaç duyulmaksızın tekrarlayıcı biçimde gelen çalma dürtüsüne karşı koymaktaki yetersizliktir. Çalınan nesneler sıklıkla birine verilir, gizlice geri konulur ya da alıkonulur ve gizlenir. Kleptomanisi olan kişilerin genellikle dürtüsel olarak çaldıkları şeyi satın alacak paraları vardır. Çalma planlı değildir ve başkalarından bağımsızdır. Her ne kadar hemen yakalanma
Piromaninin esas özellikleri birden fazla durumda düşünülmüş ve amaçlı olarak ateşe verme; ateşe vermeden önce gerilim ya da affektif uyarılma; ateş ve itfaiyecilikle ilgili malzemelere hayranlık duyma; ateş yakmaktan ya da sonrasında tanıklık etmek veya katılmaktan zevk alma, rahatlama hissetmedir. Hastalar ateşi başlatmadan önce ciddi hazırlıklar yapabilirler. Bu hastalık erkeklerde kadınlara göre çok daha fazladır,
DSM-IV’ te belirtildiği üzere, patolojik kumar oynamanın esas özelliği ısrarcı ve tekrarlayıcı maladaptif kumar oynama davranışıdır. Maladaptif davranışın özellikleri arasında zihnin kumarla meşgul olması; arzu edilen heyecana ulaşmak için artan miktarlarda para ile kumar oynama ihtiyacı; kumar oynamayı kontrol etmede, azaltmada ya da kesmede tekrarlayan başarısız çabalar; kaybedilenleri telafi için kumar oynama; bağlılığın ölçüsünü saklamak
DSM-IV’e göre trikotillomaninin esas özelliği fark edilir saç kaybıyla sonuçlanan, saçların tekrarlayıcı olarak çekilip kopartılmasıdır. Diğer klinik semptomlar arasında saçları çekmeden önce artan gerilim hissi, saç koparıldıktan sonra haz, doyum ve rahatlama vardır. Trikotillomani açıkça kadınlarda erkeklere göre daha sıktır. İlişkili olduğu bozukluklar; obsesif kompulsif bozukluk, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve depresif
Uyku düzenli, tekrarlayan ve kolayca geri dönebilen bir durumdur. Uyku düzensizlikleri gelişmekte olan bir mental hastalığın sıklıkla erken bir semptomu olmaktadır. Uyku iki fizyolojik durumdan oluşmaktadır; hızlı göz hareketlerinin olmadığı (NREM) uyku ve hızlı göz hareketleri (REM) uykusu. NREM uykusu evre 1’den evre 4’e kadar olan dönemlerden oluşmaktadır. REM uykusu, uyanıklıktakine benzer, yüksek beyin ve