B-bloker veya B-antagonist diye de adlandırılan drogların tıpta sıklıkla hipertansiyon, angina ve bazı kardiyak aritmilerde kullanılırlar. Ayrıca glokom, migren ve hipertiroidizmde de kullanılırlar.
En iyi kullanım, sosyal fobi, lityuma bağlı postüral tremor ve nöroleptiklere bağlı akut akatizide saptanmıştır. Propranolol, sosyal fobinin özellikle performans tipinde (örneğin müzikal performans öncesi başarısızlık anksiyetesi) tedavisinde iyi bir şekilde çalışılmış bir drogdur.
B-adrenerjik reseptör antagonistleri astma, insuline bağımlı diyabet, konjestif kalp yetmezliği, anlamlı vasküler hastalık, angina ve hipertiroidizm de kontrendikedir. Diabetik hastalarda kontrendike olmasının nedeni drog hipoglisemiye karşı oluşan normal fizyolojik cevabı antagonize eder.
B-blokerler atrioventriküler ileti bozukluklarını daha da kötüleştirebilirler ve komplet A-V kalp bloğuna ve ölüme neden olabilirler.
B adrenerjik reseptör antagonistlerini en sık görülen yan etkileri hipotansiyon ve bradikardidir. Propranolol gibi lipofilik B-adrenerjik reseptör antagonistlerle depresyon ortaya çıkabilir, fakat bu muhtemelen nadir görülür. Bulantı, kusma, diare ve konstipasyon da bu droglarla görülebilir. B-adrenerjik reseptör antagonistleri ile yapılan tedavi hiçbir zaman aniden kesilmemelidirler.